2 Ocak 2015 Cuma

Ankaralı 2.Bölüm

Her şeyin ardında yatan büyük bir gerçek vardır. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Benim işim gerçekleri bulmak ve adaleti sağlamak. yirmi sekiz yaşındayım... otuzuma, iki yıl kaldı. Ankara'dayım ve dedektifim. Bu noktaya nasıl geldim ben de hatırlayamıyorum. Yardıma muhtaç birisi ıstırabını yardım ederek dindiriyor sanırım, eksiklerini dolaylı yollardan dindirmeye çalışmak gibi.

"Saat ikide her zamanki yerde."

Ortağım Selçuk'la her zamanki yer olan Kızılay AVM'nin önünde buluştuk. Ankara'da her zamanki yer genelde hep burasıdır. Selçuk'u uzaktan görüp yanına yaklaştım, tokalaştık. Selamlaşma faslından sonra başladı;

"Dün bir süpermarket daha soyuldu."
"Biliyorum. Herhangi bir şey var mı?"
"Yok. Adamımız profesyonel önceki dört süpermarkette olduğu gibi."
"Süpermarketlerin hepsi birbirinden farklı yerlerde. Sahiplerini sorguladık hiçbirinin birbirleriyle bir ortak noktası veya düşmanları yok. Adamımızın derdi süpermarketlerle."

O sırada garip, kaykaycı tipler gözüme çarptı. 7/24 bu meydanda kaykay sürmek, garip bir şekle sahip olmak, yüksek ego. Bu çocukların amacı ne? Hiç bir zaman öğrenemeyeceğim bir gizemdi bu.

"Orospu çocukları..."
"Nasıl abi?"
"Yok bir şey"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder