13 Aralık 2014 Cumartesi

Kuru Kuru Temizlemek - Bölüm 2

KURU KURU TEMİZLEMEK
Bölüm 2: Mezardan Halka, Hepsi İyi Marka

ABD'ye varan Bekir tapınağın olması gerektiği yerde McDonalds açıldığını Google aracılığıyla öğrenmişti. McDonalds'a girdi ve elemana koştu. Eleman ise "Ne istersiniz efendim?" dedi. Aslında İngilizce söylediği halde garip bir şekilde adamım sesi Murat Şen tarafından dublajlanmıştı. Bekir satıcıya dik dik baktı. Eleman korku içinde "Ne istersiniz efendim?" sorusunu tekrarladı Bekir'e. Bekir ağzını açtı, "Taharet kemeri." diye iki sözcük çıktı takma dişli dudaklarından. "Bana öyle dik bakmayın. Ben Amerikan Kültürü ve Edebiyatı stajımı yapıyordum sadece." dedi. "Para bile almıyorum ve beni köle gibi çalıştırıyorlar."
Bekir kızgınlıkla elemanın V yaka tişörtünü tutmaya çalıştı, tişört V yaka olduğu için tutamadı. Bekir "Taharet kemeri." dedi yeniden. Eleman korku içinde arkasına döndü, hafif bır sırıtma ile "Steakhouse Burger lütfen!" diye bağırdı. Elemanın sözüyle aniden alarmlar çalmaya başladı ve müşteriler ne olduğunu anlamayıp panikledi. "Şirketleri karıştırırsak alarm çalar, müdür odasından çıkar ve yanlış yapan elemanı öldürür. Çabuk, koş. Müdür geliyor. Müdürün odasına git ve masanın altına gir, anlarsın sen. Ben onu oyalarım." Müdür geldikten sonra Bekir gizlice sıvışarak odaya sızdı. Odada kaliteli tahtadan bir masa, masanın üstünde yarısı yenmiş birkaç Big Mac ve Double Köfteburger görülebiliyordu. Bekir masanın altına girdi. Öylece bekledi. Hiçbir şey olmuyordu. Bir dakika sonra çok acıktığını hissedince yarısı yenmiş bir Double Köfteburger'i ısırmaya başladı ki takma dişlerinden arta sağlam kalmış bir dişini az daha kırıyordu. Hamburgerin içinden bir anahtar çıkmıştı, küçük bir tane. Anahtarı yalarak ketçabını temizledikten sonra bir anahtar deliği aramaya başladı. Kapının tıkırtısı duyuldu ki, Bekir masanın altındaki çöp kutusundaki anahtar deliğini fark etti. Büyük bir hızla anahtarı çöp kutusuna sokup çevirdi. Müdürün "Neler oluyor orada?" sesi duyuldu, dublajı Haluk Bilginer'e ait olan bir ses. Her yer karardı. Son bir ses duydu.
"Lanet olsun dostum!" 
Kafasını kaldırdığında gerçekten de her yerin karardığını fark etti. Bir ses daha geldi. "Elektrikler kesildi adamım! Bunun ne demek olduğunu anlayabiliyor musun, ha?" Bekir çöp kutusunun gizli bir tünele açıldığını görebiliyordu. Anıt mezara bu şekilde inecekti. Paslı merdivenlere elini koyarak yavaşça aşağı inmeye başladı. Etraf nedense asla sönmeyen mumlarla aydınlatılmıştı. Kızılderili tapınağından çok bir piramidin içi gibiydi burası. Bekir tapınağın garip labirentlerinde dolaşırken Bekir'in gözünün önünden kocaman bir göt geçti, ardından tapınaktan şiddetli bir sarsıntı sesi geldi. Bekir sese doğru yöneldiğinde onu görmüştü. Kocaman bir gülle topu, korkutucu zincirlere bağlıydı. Götü olmayan bir kız topun üstünde oturuyordu. Sonra göt geldi, kız onu okşadı ve yerine taktı. Gülleyi Bekir'e doğru salladı. Kız şeytani bakışlara sahipti, dilini sola doğru çıkartmıştı.


DEVAM EDECEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder